Kimyasal & Bitkisel Peeling
Dr. Ejnan Canbaz Anlatıyor: Kimyasal & Bitkisel Peeling
Cildimiz her gün binlerce dış etkene maruz kalır.
Güneş, hava kirliliği, stres, yorgunluk ve yanlış ürün kullanımı…
Tüm bunlar zamanla cilt yüzeyinde ölü hücre birikimine, mat bir görünüme ve ton eşitsizliklerine yol açar.
Oysa cilt, kendini yenileme kapasitesine sahip bir organdır — sadece doğru şekilde desteklenmesi gerekir.
İşte kimyasal ve bitkisel peeling uygulamaları bu desteği verir; cildin yüzeyini nazikçe soyarken, altındaki taze ve sağlıklı dokuyu ortaya çıkarır.
Peeling Nedir?
“Peeling” kelimesi İngilizce “soyma” anlamına gelir.
Medikal estetikte ise, cildin üst tabakasındaki ölü hücrelerin özel solüsyonlarla uzaklaştırılması işlemidir.
Ama bu, sıradan bir soyma işlemi değildir.
Doğru içeriklerle ve doğru derinlikte uygulandığında, ciltte kontrollü bir yenilenme başlar.
Yeni hücreler yüzeye çıkar, cilt daha canlı, pürüzsüz ve parlak görünür.
Kimyasal Peeling Nasıl Etki Eder?
Kimyasal peeling, meyve asitleri (AHA), salisilik asit, laktik asit veya glikolik asit gibi özel bileşenlerle yapılır.
Bu asitler cildin üst tabakasında hafif bir soyulma oluşturarak yeni cilt hücrelerinin üretimini tetikler.
Sonuçta:
- Leke görünümü azalır,
- Gözenekler sıkılaşır,
- Akne ve siyah noktalar temizlenir,
- Cilt tonu eşitlenir.
Bu işlem, özellikle ciltte renk farklılıkları, güneş lekeleri ve akne izleri bulunan kişilerde mükemmel sonuç verir.
Doğru teknikle uygulandığında hem cilt sağlığını hem estetik görünümü aynı anda iyileştirir.
Bitkisel Peeling Nedir?
Bitkisel peeling, adından da anlaşılacağı gibi doğal kaynaklı özlerle yapılan, cilde daha yumuşak davranan bir peeling türüdür.
Ihlamur, papatya, lavanta, aloe vera ve yosun özleri gibi bitkisel içerikler cildin üst tabakasını nazikçe arındırır.
Kimyasal peeling kadar yoğun soyma etkisi yaratmaz; bu nedenle hassas ciltler için idealdir.
Bitkisel peeling ile ciltte kızarıklık, tahriş veya yanma hissi oluşmaz.
Aksine, uygulamadan hemen sonra ciltte ferahlık ve canlılık hissi belirir.
Düzenli uygulamalarda, cilt tonu dengelenir ve doğal parlaklık kalıcı hale gelir.
Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Her iki peeling yöntemi de farklı cilt ihtiyaçlarına göre seçilir:
- Kimyasal Peeling: Leke, akne, sivilce izleri, gözenek problemleri ve ince kırışıklıklarda etkilidir.
- Bitkisel Peeling: Hassas, kuru veya ince yapılı ciltlerde yüzeysel yenilenme için tercih edilir.
İkisini birleştirmek de mümkündür.
Klinik uygulamalarımda, çoğu zaman cilt tipine göre bu iki yöntemi harmanlayarak kişiye özel bir protokol oluştururum.
Bu sayede hem derin temizlik hem de nazik bir yenilenme sağlanır.
Uygulama Süreci
Peeling işlemi öncesinde cilt analiz edilir, aktif akne veya hassasiyet durumu varsa uygun formül seçilir.
Uygulama sırasında cilde özel karışım sürülür ve belirli bir süre bekletilir.
Sonrasında nötralizasyon işlemiyle asit etkisi durdurulur.
Tüm işlem ortalama 20-30 dakika sürer.
Uygulama sonrası ciltte hafif pembeleşme olabilir; bu kısa sürede geçer.
Peeling sonrası dönemde güneş koruyucu kullanmak çok önemlidir, çünkü cilt yenilenme aşamasındadır.
Cilde Kazandırdığı Etkiler
- Daha parlak ve eşit tonda bir cilt,
- Gözeneklerde sıkılaşma,
- Lekelerde ve akne izlerinde azalma,
- Makyajsız bile canlı bir görünüm,
- Daha sağlıklı bir cilt dokusu.
Peeling yalnızca yüzeysel bir bakım değil; cildin nefes almasını sağlayan, yenileyici bir dönüşüm işlemidir.
Cilt, işlemden birkaç gün sonra kendini toparlar ve gerçek dokusunu yeniden gösterir.
Cildinize küçük ama etkili bir dokunuş yapmak istiyorsanız, kimyasal veya bitkisel peeling uygulaması doğru tercihlerden biridir.
Her cilt aynı değildir; bu nedenle her peeling de kişiye özel olmalıdır.
Doğru içerik, doğru zaman ve doğru teknikle yapılan peeling, yıllardır aradığınız “doğal ışıltı”yı cildinize geri kazandırır.
